14 Ocak 2018 Pazar

KALABALIĞIN CÜRETİ (1/2)

İnsanoğlu ne yazık ki tek başına yapmaya cesaret edemediği davranışları, kalabalığın içinde kolayca yapıyor.

Neden?

Kendisini yalnız hissetmediği için mi acaba?

Yoksa öteki kişilerden destek alması mı, cesaretsizliğini bir anda cesarete hatta cürete dönüştürüyor dersiniz?

İnsanların yaydığı titreşimlerin; olumlu ya da olumsuz; her iki şekilde de çevresindeki diğer insanları etkilediği gerçeğini biliyoruz. Buradan hareketle, kalabalığın gücünün ve cüretinin kötü kullanıldığında; nelere yol açabileceğini düşünmek bile istemiyor insan.

Bundan tam 38 yıl önce yapılan bir performans bunun en güzel örneği. Paylaştıklarımı okurken içiniz yer yer acıyacak biliyorum. Çünkü ben yazarken hayli zorlandım.

İşte kalabalığın cüreti.

İşte iyi ve kötünün savaşı.

Bu deneye imza atan kişi cesur bir Sırplı kadın.

İsmi Marina Abramović.

Vücut sanatı akımının önemli bir temsilcisi. Performanstaki ruhani açılımların önemli olduğunu savunuyor her defasında. Öyle ki dünya genelindeki performanslarıyla, fiziksel ve zihinsel potansiyelin sınırlarını zorlamış her defasında.

En önemli özelliği performanslarına seyircileri katması. Bu amaçla çoğu çalışmasında interaktif olmayı tercih ediyor.

Burada paylaşacağım performansının ismi Rhythm 0.

Gösteri sanatları tarihinin en ses getiren ve bir o kadar da acımasız olan deneyimi.
Deneyi yaptığında 33 yaşında olan Marina’nın bu gösteride yapması gereken tek şey; tam altı saat boyunca hareket etmeden durmasıdır. Genel olarak gösteri sadece bu kadar basittir. Ama bir o kadar da zor.

Neden mi? O altı saat boyunca neler olacağını önceden kestirmek hiç de kolay değildir de ondan.

Gösteri alanında ayakta ve hiç hareketsiz duran Marina’nın yanında bir masa vardır. Üzerinde de çeşitli objeler. Gösteriyi izleyenler masadaki farklı objeleri seçme hakkına sahiptir. İsterlerse sanatçıya gül uzatabilirler. İsterlerse dokunabilirler. Hatta eğer isterlerse kesici ve hatta öldürücü aletleri kullanabilirler.

Tek yapmaları gereken interaktif bir şekilde performansa katılmaktır. Elbette içlerindeki sese kulak vererek.  

Yaşayan bir sanat eseri olmayı hedefleyen Marina, tamamen hareketsiz gösterisine başlar. İlk saatlerde orada bulunanlar sanatçıya son derece kibar yaklaşırlar. Elini sıkanlar, tebrik edenler, saçına nazikçe dokunanlar, eline gül vermeye çalışanlardır onlar.

Ancak sonraki saatlerde; kalabalık arasından bir kişinin Marina’nın yüzüne attığı sert bir tokatla olayın seyri değişir. Yediği tokata hiç sessiz ve hatta tepkisiz kaldığını görenlerin bir kısmı; daha hızlı vurmaya, masadaki silahla tehdit etmeye, silahı eline zorla tutuşturup namlusunu boynuna çevirmeye başlar. Bundan cesaret alanlar şiddet gösterisinin dozunu artırır. Marina’nın her ne yapılırsa yapılsın sessiz kalması cesaretlerini adeta körükler.

Maalesef artık kalabalığın cüreti başlamıştır. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

20.11.2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...