18 Ocak 2017 Çarşamba

HANGİSİ DOĞRU? (1/2)

Üzerinde biraz düşünelim istediğim bir sorum var.  

Başarı, sağlık ve iyi insan ilişkileri mi aradığımız MUTLULUğu getirir?

Yoksa MUTLULUK mu başarı, sağlık ve iyi insan ilişkilerinin yolunu açar?

Her iki sorunun da birbiri içinde harmanlandığının farkındayım. Keskin çizgilerle ayırmak zor biliyorum. Ama yine de hepimizin cevabı diğerinden farklı.

Çoğumuz mutluluğun tam tanımını bilmediğimiz için belki de; önceliği sağlığa, başarıya ve ilişkilere veriyoruz.  Bunların tamam olması halinde mutluluk kapımızı çalacak sanıyoruz. Yani mutluluk için bekliyoruz. Hem de bazen yıllarca.

Bir yere kadar doğru olsa da, ben tam tersini düşünenlerdenim. Diğer taraftan bakıyorum. Hatta tüm bunların öncesine SEVGİyi koyuyorum.

Önce kendimizi sevmemizle başlıyor ilk adım bana göre. Kendisini seven, hem kendi iç dünyasına hem de dışarıya sevgi dolu gözlerle, yüreğiyle bakan kişi; mutluluğu daha çabuk yakalar diyorum. Ve o mutluluk kendi bedeninde ve ruhunda sağlık olarak ışıldar. Başarısını ve ilişkilerini hayalleri ölçüsünde şekillendirir.

Bir başka deyişle; sevgisiyle mutluluğu yakalayan bir kişinin daha başarılı, sağlıklı ve iyi ilişkiler içinde olduğuna inanıyorum.

Üstelik sadece kendisine değildir içsel mutluluğunun getirileri.

Etrafındaki herkese etki eder.

Tıpkı suda oluşan hareler gibi.

Bakın Amerikalı yazar ve motivasyon uzmanı Esther Hicks ne diyor; mutlulukla ilgili;

‘‘Bir başkasına vereceğin en güzel hediye KENDİ mutluluğundur.’’

Eğer mutluluğumuzu; başarı, sağlık ve iyi ilişkilerin bir devamı olarak belirlersek; o yolda ilerlerken MUHTEŞEM ANLARI kaybedeceğiz. Daha doğrusu farkında dahi olmadan bir gayretle didinip duracağız.

Çoğumuz bunu yapıyoruz, hadi itiraf edelim. Mutluluğun; yoldaki minicik anlarda olduğunu göremeden; belki de üstüne basıp ezerek ötelere bakıyoruz. Diyelim ki bir şekilde başarıyı yakaladık. İstediğimiz statüyü elde ettik. İlişkilerimiz de fena sayılmaz. Bu arada sosyal ortamdan uzaklaştık ama olsun. Sağlığımız da idare eder.
‘Her şey tamam. Artık mutluluğu yakaladık.’ diyebiliyor muyuz?

Maalesef hayır.

İç sesimiz eksiklerimizi gözümüze gözümüze sokuyor.

‘Neden evimiz küçük ki?’ demeye başlıyoruz birden. Ya da sağlam mobilyalarımızdan sıkılıyor ve değiştirmek istiyoruz aniden. Gün geliyor o rutin, tıkır tıkır işleyen hayat bizi sıkmaya başlıyor. Çevremizden uzaklaşmak kaçmak istiyoruz.

Peki ne oldu?

Nerde kaldı mutluluk? (devamı cevabıyla 2/2’ de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

14.11.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...