11 Ağustos 2016 Perşembe

BİLGİNİN SESİNİ DUYDUNUZ MU? (2/2)


Zihnimizde hiç susmayan ve sürekli bizi kandırmaya çalışan onlar. Ruhumuzu ele geçirmek için bas bas bağırıyorlar. Biz de sürekli dinlemedeyiz.

Saçma sapan konuşan, yargılayan, eleştiren bu ses; içimizdeki en tehlikeli duygulara can veriyor.

Öfke, kin, nefret, kızgınlık, üzüntü oradan buradan çıkmaya başlıyor. O verimli toprağımızdaki ayrık otlar onlar. Zararlı sarmaşıklar. Bunlardan ivedilikle kurtulmamız şart.

Yolları mı?

* Kendimizin ve düşüncelerimizin FARKINDA olmak. Kalbimizi dinleyerek, seçerek inanmak. Yani kendi düşüncelerimize karşı bile seçici olmak. Aleyhteki o nahoş sesleri duymazdan gelmek.

* Etrafımızdaki kişileri zarafetle dinlemek; ama körü körüne inanmamak. Anlatılanların sadece onların doğruları olduğunu unutmamak.

Eğer bu iki kuralı aşarsak; bilginin yani düşüncelerin sesi kesilecek. Ancak gerçek yaşayacak. Gerçek tohumlar o bereketli toprakta kök salacak. Ağaçların yaprakları öyle bir titreşecek ki; özlediğimiz o içsel huzuru her an duyabileceğiz.

Duygularımız ve hislerimiz bizim en gerçek yanlarımız. Yalanlar ise duygularımızı acıtan ve hırpalayanlar. İşte bunu fark edip hissettiğimiz anda değiştirmemiz gerek.

Gün gelip gerçek olduğunu bildiğimiz şeylere inanmakta zorluk çekiyoruz. Yalana inanmak kolayımıza geliyor. İşte o zamanlarda yapacağımız şey; ŞU ANA gelmek ve fark etmek. Çünkü bu AN gerçek olan.

Bunun yolu mu?

Kendimize dışardan bakmak. Acı da olsa gerçeklerle yüzleşmek. Düşünceler içinde hapsolan kendimizi özgürlüğe kavuşturmak. İnanarak, sevgiyle toprağımızı yeniden havalandırmak. Ayrık otlardan tamamen temizlemek. Ellerimiz kanasa, güçsüz kalsak bile pes etmemek.

Şimdi hayat daha anlamlı. Daha özgür. Daha yaşanılası. Daha renkli. Tuvalimizde hiç kullanmaya cesaret edemediğimiz pembeler, morlar, fuşyalar albeniyle layık oldukları yerleri almışlar. Etrafa enerji yayıyorlar.

Don Miguel Ruiz ‘’Yaşam sürüp giden bir aşk ilişkisidir.’’ diyor.

Ne güzel bir tanımlama. Sevgiyle yapılan o resim bizim. En büyük eserimiz. Kendimizi sevdiğimiz saydığımız için öyle naif ve değerli ki her bir parçası.


Artık kendimizi ve eserimizi çok seviyoruz.

Etrafımızı da

Evreni de.

Sözün özü algıladığımız her şeyi. Çünkü hepsi gerçek. Güneşten gelen ışınlar gibi sevgi enerjisi içimizde. Sadece bizi değil evreni ısıtacak kadar da güçlü.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

30. 06. 2016

Kaynaklar: BİLGİNİN SESİ – Don Miguel RUIZ.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...