Bir
efsaneden günümüze taşınan; Çin kıyılarından çıkıp tüm dünyayı saran harika bir
bilgi var elimizin altında.
Bizlere
en sihirli noktamızı sunuyor.
Çin
tıbbındaki ismi ‘ZU SAN Lİ’. Babasının kadim mirasını devralan kişiye ithaf
edildiği için onun ismini taşıyor.
Yaşam
enerji noktamız.
Sağlıklı
ve uzun bir ömür sunuyor bizlere. Neredeyse 100 kadar hastalığın oluşumunu
engellediğini belirtiyor uzmanlar.
Rakamlar
dikkatinizi çekti mi bilmem. Bir yılın gün ve ay sayıları bunlar aynı zamanda.
İlginç değil mi?
Sanki
bir şeylere dikkat çeker gibi.
Geleneksel
Çin tıbbı; bedenin sağlıklı olması için yaşam enerjisinin, her bir organımızın
bağlı olduğu meridyende düzgün akmasını hedefliyor. Böylece bedenimizi
oluşturan parçalar sağlıkla beslenip işlevini yapar hale geliyor.
Uzakdoğu’da
çok eski yıllardan beri bilinen ve uygulanan bir nokta aslında. Batı dünyasının
ise sonradan haberi olmuş.
Önce
efsanesine göz gezdirelim.
Bundan
üç bin yıl önce Çin İmparatoru Song’un talimatı ile ülkenin en yaşlı kişisi
aranır. Yetkililer tüm ülkeyi arşınlar. Sonunda 90 yaşında Li isimli bir adamı
imparatorun huzuruna çıkarırlar. İmparator merakla uzun yaşama sırlarını
anlatmasını ister Li’den. Cevabı kısacık ve nettir. Sadece bu noktaya yaptığı
masajdan bahseder çünkü.
Aradan
tam elli yıl geçer. Yönetimde bu kez İmparator Tang vardır. Onun da isteği
üzerin, ülkenin o yıllardaki en yaşlısı aranır. Huzura çıkarılır.
Bu
kişi kim çıkar dersiniz? 50 yıl önce 90 yaşındaki Li. Tam 140 yaşına gelmiştir.
Hafızası ve bedeni ile sapasağlamdır. Aynı soruya yine aynı cevabı verir Li.
Bedenindeki o noktayı masajla ısıttığını söyler. Tüm maharet bu noktadadır ona
göre.
İşte
efsane böyle.
Aradan
geçen zaman içinde bu güzel bilgi, Çin tıbbındaki yerini alır. Gelenekselleşir.
Bedeni bir enerji sistemi olarak kabul ettiği için; onların deyimiyle bu özel
noktaya baskı uygulayıp, masajla ısıtmak adeta enerji düğmesini yeniden açmak
gibidir.
Şimdi
gelelim bu noktanın yerine.
Dizimizin
dört parmak kadar altında hafif bir çıkıntımız var. Bulması kolay. Üstelik iki
farklı yoldan tam noktaya ulaşmamız mümkün.
Birincisin
de, yere oturalım. Dizlerimizi karnımıza doğru çekelim. Yani ayaklarımız tamamen
yere bassın. Diz kapağımızın bittiği
bölümdeki çıkıntıyı bulursak, hedef noktaya ulaştık demek. Adeta sert bir kütle
gibi hissediyoruz değil mi?
Bunda
zorlanıyorsak; ayaktaki şeklini uygulayabiliriz. Ayaktayken öne doğru hafifçe eğilip,
elimizi dizimizin üstüne koyalım. Parmaklarımız yeri gösterirken, diz kapağımızı avcumuzun içinde tutalım. Serçe
parmak tırnağı ile yüzük parmak tırnağı arasındaki nokta tam da aradığımız
nokta.
Noktanın
yerini belirleyince yapacak tek bir şey kalıyor. O da parmağımızla baskı
uygulamak. Hatta en güzeli, saat yönünde masaj yapmak.
Hepsi
bu kadar.
Ne
zaman mı?
Uzmanlar
sabah saatlerini tercih etmenin daha verimli olacağını belirtiyor. Süre 10
dakika kadar. Ama bence, süreye ya da zamana takılmadan önce alışmak gerek.
Ne
dersiniz?
Bedenimizin
alt yarısında yer alan organlarımız için oldukça önemli bu nokta. Şöyle bir
düşünürsek alt yarımızda pek çok kıymetli organımız var. Böbrekler, böbrek üstü
bezleri, cinsel organlar, sindirim işlemini üstlenen ikinci beynimiz yani
bağırsaklar.
Hepsi
tıkır tıkır çalıştığında; bağışıklık sistemimiz kuvvetleniyor. Kan
değerlerimiz, tansiyonumuz dengeye oturuyor. Hepsi birbirini tetikliyor yani.
Sonuçta kendimizi hem fiziken hem de ruhen daha iyi ve mutlu hissediyoruz.
Yaşlanmayı
yavaşlattığını, felci ve iltihaplanmayı önlediğini, idrar kaçırmaya mani
olduğunu, hatta hıçkırığa iyi geldiğini, hafızayı güçlendirdiğini dile
getirmedim bile. Yararları saymakla bitmiyor çünkü. Bilimsel açıdan tam olarak kanıtlanmış
olmasa da kalben inanmanın gücünü belirtmeden geçmek olmaz.
Bu
amaçla yapılan pek çok fiziksel hareket ve duruşun; nefes teknikleri ile
desteklendiğinde; zihnin sakinleştiği, pozitif enerji ve yaşam gücünün artırdığı bir gerçek aslında. Yoga ile haşır neşir
olanların deyimiyle ‘’Qi’’ enerjisiyle doluyor tüm beden.
Yaşam
enerjimiz ışıldasın yaşam pınarından kana kana su içerken. Işıldasın ki pozitif
enerjilerimiz tüm kötülükleri ortadan kaldıracak kadar güçlensin. Benim en
büyük dileğim bu hem de hepimiz için.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
01.05.2016