26 Ocak 2016 Salı

YALNIZ DEĞİLİZ ki

Aslında tek başına kaldığımız anlarda bile yalnız değiliz. Sevgimiz yanımızda. Kalbimizle hissettiğimiz o muhteşem güç de arkamızda.

Okuduğumda çok keyif aldığım, umutlarımı tazeleyen bir şiir oldu bana bunları yeniden düşündüren. Paylaşalım istedim ki; ömür yolculuğumuzdaki tebessümlerimiz daha bir büyüsün. Kutlayarak yaşayalım her anımızı.

Aynı zamanda bir yazar olan Mary Stevenson’ın 1936 yılında, sadece 14 yaşındayken yazdığı bir şiir bu aslında.

Yıllar sonra keşfedilmiş. Ama her dem tazeliğini korumuş.

Zamansız yani.

Türkçeye çevrilmiş haliyle hiçbir kelimeyi değiştirmeden paylaşmak istedim. Şaire ve çevirenlere saygım adına.

İsmi ‘’ 'Footprints in the Sand’’ yani ‘’Kumdaki Ayak İzleri.’’

‘’Adamın biri bir gece bir rüya görmüş…

Upuzun bir kumsal boyunca yanında Tanrı ile yürüyormuş. Onlar yürürken, tam karşılarındaki gökyüzünden de bir film şeridi gibi adamın hayatından sahneler geçiyormuş.

Kumsal, adamın hayat yolu imiş sanki.

Adam kumda iki çift ayak izi kaldığında dikkat etmiş. Bir çifti kendisinin, bir çifti Tanrı’nın…

Hayatının son sahnesi de gökyüzünden geçtikten sonra adam, kumdaki ayak izlerine boydan boya bir daha bakmış ve birden bir şey dikkatini çekmiş!

Hayat yolunun pek çok bölümünde kumda sadece bir çift ayak izi görülüyormuş ve adam dehşet içinde fark etmiş ki, ayak izleri, hayatının en kötü, en acı anlarında teke iniyor. Bu keşfi onu fena halde rahatsız etmiş ve Tanrı’ya sormaya karar vermiş…

“Tanrım! Eğer sana inanırsam senin yolundan gidersem her zaman yanımda olacağını, her zaman yanı başımda yürüyeceğini söylemiştin…

Oysa, hayat yoluma bakıyorum. En zorlu, en kötü, en acılı anlarımda sadece bir çift ayak izi görüyorum kumda…”

“Anlayamıyorum Tanrım, anlayamıyorum…

Hayatın kolay günlerinde yanımda yürüyorsun da sana en muhtaç olduğum anlarda beni niye terk ediyorsun?”

Tanrı gülümseyerek cevap vermiş…

“Sevgili, çok sevgili evladım… Ben seni çok sevdim ve hiç terk etmedim. Hayat yolundaki o zorlu sınav günlerinde yani en acılı, en kötü anlarında kumda hep bir çift ayak izi gördün. Dikkat et! Ayak izleri teke indiğinde derinleşiyor. Çünkü o anlarda ben, seni kucağımda taşıyordum…”’’

O yıllarda sadece 14 yaşında olan bir kız çocuğunun seslenişi.

Ne kadar özel ve anlamlı değil mi?

Umutlarımız sırtımızda ve biz o muhteşem gücün koruması altındayız.

Yalnız değiliz özümüzde. Daha ne olsun.

Bize kalan sadece evrendeki her detayda bunu fark etmek. Kalbimizdeki sevgi ve aşk tınılarını olabildiğince çoğaltmak.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

02.01.2016



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...