15 Eylül 2011 Perşembe

TEKNOLOJİ HARİKASI MI, BÜYÜKLERİN OYUNCAĞI MI?


Bazen düşünüyorum da cep telefonları hayatımızda yokken bizler neler yapıyorduk?

İlerleyen teknoloji beraber öyle hızlı bir ilerleme gösterdik ve bir anda teknolojiyle öyle haşır neşir olduk ki… Eskiden cep telefonlarımız yokken neler yaptığımızı artık hatırlayamıyoruz bile. 

Teknolojinin tam içine doğan şimdiki çocuklara, gençlere bunlardan söz etmek bile bir masal gibi geliyor.

Evet teknoloji  ilerledi, evet bu sayede yaşamımız kolaylaştı. Yenilikleri çok seven, açık ve meraklı birisi olarak hepsine evet; ama cep telefonlarına kendimizi çok mu kaptırdık nedir?

Bundan seneler evvel, İtalya’ya yaptığım bir seyahatte tanışmıştım onlarla. Caddelerde ellerinde cep telefonları ile konuşan İtalyan iş adamlarına gıpta etmiştim. İtiraf etmem gerekirse bu manzara beni çok etkilemişti. Böylesi güzel bir gelişimin ülkemize ne zaman geleceğini ve gelince hayatımızı nasıl kolaylaştıracağını düşünerek tebessüm ettiğimi dün gibi hatırlıyorum.

O zamandan bu zaman her şey ne kadar da hızla değişti. Cep telefonu kullanımında birinci sıraya yükselmemize ramak kaldı; verilere göre şu anda dünya üçüncüsüyüz. Ülkece cep telefonlarımızı artık yanımızdan bir saniye olsun ayırmaz olduk, neredeyse onunla bütünleştik.

Şimdi yolda çocuğundan büyüğüne, öğrencisinden emeklisine, satıcısından çöp toplayıcısına kadar herkesin elinde gördüğümüz telefonlar sanki başa bela. O yoksa yanımızda bir yanımızı eksiki hisseder olduk. Tüm bilgilerimizi ona yükledik, tüm önemli notlarımızı ona kaydettik. Sevdiklerimizle irtibatımızı sağlayan tüm adresler bu alette. Başına herhangi bir şey gelince elimiz ayağımız birden kesiliveriyor. Sanki onsuz hayatımız duracakmış gibi hissediyoruz.

Tamam, yeni nesilleri anlarım ama, bizim gibi onunla sonradan tanışanlar içinde aynı şeyin olmasını anlamakta yine de güçlük çekiyorum.

İnsanların rahata bu denli düşkün olmaları ve hemen alışmaları çok ilginç geliyor bana. Üstelik bu alışkanlığı bir çılgınlık boyutuna taşıdık neredeyse.

Kullanmaktan memnunluk duyduğumuz cebimizi, yenisi çıktığında hemen kenara ayırıp, gözlerimizi diğerlerine dikiyoruz. Bir iki tuş fazlası, bir iki program ilerisi, kameralısı, flaşlısı, siyahı, beyazı, hatta hatta taşlısı, süslüsü…

Radyasyon yayması, beyin hücrelerimizi yavaş yavaş etkilemesi gibi negatif yanlarını ise görmezden geliyoruz hep beraber. Yetişkinler, iş sahibi olanlar, bir zorunluluk nedeni ile hep cep telefonunu yanında taşıyanlar neyse ama, ya ufacık çocuklara ne demeli?

Bilim bir yanda akıl almaz boyutlarda ilerlerken, maalesef sağlığımızı negatif yönde etkileyecek pek çok tohumu da ekerek geliyor. İleride nasıl patlak vereceğini bilemediğimiz için olsa gerek pek üzerinde durmuyoruz. ''Adam sende'' deyip yolumuza devam ediyoruz. Ama en azından çocuklarımızı bu çılgınlıktan birazcık uzak tutmakta fayda var diye düşünüyorum.

Teknoloji, ilerleme, yeniliklerden haberdar olma ve onlara uyum sağlama, hatta benimseyip kullanma… tüm bunlar çok güzel elbette. Ama yerinde ve kararında olursa…

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

17.08.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...